Isparta Alaaddin Camii: Uluborlu'nun 800 Yıllık Selçuklu Hazinesi

Merhaba değerli gezginler! Ben Mehmet Yılmaz, yıllardır Türkiye'nin dört bir yanında rehberlik yapıyorum. Bugün sizleri Isparta'nın saklı kalmış incilerinden biri olan Uluborlu'ya, tam 800 yıllık bir hazineye götürüyorum: Alaaddin Camii. Bu muhteşem yapıyı ilk kez 2018'de keşfettiğimde, Selçuklu döneminin bu kadar iyi korunmuş bir eserini görmek beni derinden etkilemişti.

Nerede Bu Eşsiz Yapı?

Alaaddin Camii, Isparta ili Uluborlu ilçesinin Eski Kasaba bölgesinde yer alıyor. Rehberlik yaptığım yıllarda fark ettiğim en önemli nokta şu: Bu cami sadece bir ibadet yeri değil, aynı zamanda Türkiye Selçukluları döneminin yaşayan bir tanığı. Uluborlu'nun en önemli yapılarından biri olan bu cami, günümüzde hala ibadete açık durumda.

800 Yıllık Bir Hikaye

Gruplarımla bu camiyi ziyaret ettiğimizde, her zaman şu hikayeyi anlatırım: 1231 yılında Sultan Alaaddin Keykubat döneminde, Tuğrul Şah'ın kızı Melike Adile tarafından yaptırılmış bu muhteşem eser. Düşünün, tam 792 yıl önce bir kadın tarafından inşa ettirilmiş! Bu detay, özellikle kadın gezginlerimizi çok etkiliyor.

Caminin yaşadığı serüven de oldukça çarpıcı. 1281 yılında Bedrettin Ömer bin Emirülhaç tarafından Gıyaseddin Mesud II döneminde ilk tamiri yapılmış. Ardından 1652'de Vahap Kadı tarafından ikinci tamir gerçekleştirilmiş. 1909'da yaşanan yangın sonrası 1927-1929 yılları arasında onarılmış. 1932'de Hacı Nuri Altıntabak tarafından sıva, boya ve yazıları yenilenmiş. En son 2004'te minaresine yıldırım düşmüş ve 2006'da Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restore edilmiş.

Mimari Harikası: Detaylar Büyüleyici

Rehber olarak en çok dikkat çektiğim nokta, caminin üç farklı yönden girişe sahip olması. Kuzey, doğu ve batıya açılan üç kapısı var. Bu özellik, o dönemde caminin ne kadar merkezi bir konumda olduğunu gösteriyor bize.

Tek şerefeli tuğladan yapılmış minaresi, uzaktan bile göze çarpıyor. Dört sütun üzerine oturtulmuş kubbelerle örtülü olan yapının kubbeliyle ilgili ilginç bir detay var: Kaynaklarda iki veya on bir kubbeli olduğu belirtiliyor. Bu farklılık, yapının geçirdiği onarımlardan kaynaklanıyor olabilir.

Pencere sayısı da dikkat çekici: 25-35 arasında değişen sayıda penceresi bulunuyor. Bu değişkenlik, yine yapının tarih boyunca geçirdiği değişimlerden kaynaklanıyor.

Yapı Malzemeleri ve Onarımların İzleri

Gezilerimde misafirlerime her zaman şunu söylerim: "Bir yapının hikayesi, kullanılan malzemelerde gizlidir." Alaaddin Camii'nin minaresi tuğladan yapılmış, yapının geri kalanında ise taş ve sıva kullanılmış. En heyecan verici kısım ise şu: Onarımlar sırasında sıvalar temizlenerek Selçuklu dönemi orijinal hali ortaya çıkarılmış! Bu, bizim için gerçek bir hazine keşfi gibi.

Kitabeler: Tarihin Sessiz Tanıkları

Camide iki önemli kitabe bulunuyor: Biri minarede, diğeri giriş kapısı üzerinde. Kırık olan kitabeler ise Uluborlu Müzesi'nde korunuyor. Rehberlik deneyimlerimde, bu kitabelerin her birinin ayrı bir hikaye anlattığını gözlemledim. Müzeyi de ziyaret etmenizi kesinlikle tavsiye ederim.

Ziyaret İçin Pratik Tavsiyelerim

Yıllardır bu bölgede grup gezileri düzenlediğim için size şu tavsiyeleri verebilirim:

• En İyi Ziyaret Saati: Sabah erken saatler veya öğleden sonra geç saatler ideal. Işık oyunları bu saatlerde daha güzel oluyor.
• Fotoğraf İçin: Minarenin tuğla detayları özellikle güneş ışığında muhteşem görünüyor.
• Kıyafet Önerisi: İbadete açık bir cami olduğu için uygun kıyafet seçimi önemli.
• Süre: Detaylı bir ziyaret için 45 dakika - 1 saat ayırın.
• Kombine Ziyaret: Uluborlu Müzesi'ni de mutlaka görün, kitabeler orada.

Neden Mutlaka Görmelisiniz?

Rehber olarak size şunu söyleyebilirim: Alaaddin Camii, sadece bir turistik mekan değil, yaşayan bir tarih parçası. 800 yıldır ayakta kalan bu yapı, yangınları, yıldırımları, depremleri atlattı ama hala burada, hala görevini yapıyor. Bu dayanıklılık hikayesi bile ziyaret etmek için yeterli bir neden.

Özellikle kültürel turizm meraklıları, tarih öğrencileri ve mimari detaylarla ilgilenen gezginler için mükemmel bir durak. Ailecek ziyaret edebileceğiniz, çocuklarınıza tarihimizi anlatırken somut örnekler verebileceğiniz nadide yerlerden biri.

Son Sözlerim

Isparta Uluborlu'daki Alaaddin Camii, Türkiye'mizin ne kadar zengin bir kültürel mirasa sahip olduğunun en güzel örneklerinden biri. Bu 800 yıllık hazineyi keşfetmek, geçmişimizle bugünümüz arasında köprü kurmak anlamına geliyor. Yolunuz Isparta'ya düştüğünde, bu eşsiz yapıyı mutlaka ziyaret edin. İnanın bana, bu deneyimi hiç unutmayacaksınız!

Güvenli ve keyifli yolculuklar dilerim. Sorularınız olursa, her zaman buradayım!