Isparta Dündarbey Medresesi: Eğirdir'in Tarihi Hazinesi Gezi Rehberi

Merhaba değerli gezginler! Ben Mehmet Yılmaz, yıllardır Türkiye'nin dört bir yanında rehberlik yapıyorum. Bugün sizleri Isparta'nın incisi Eğirdir'de bulunan muhteşem bir yapıya götürüyorum: Dündarbey Medresesi. Bu tarihi hazineyi keşfetmek için hazır mısınız?

Dündarbey Medresesi Nedir ve Nerede?

Eğirdir merkezinde yer alan Dündarbey Medresesi, yerel halk arasında Taş Medrese olarak da biliniyor. Rehberlik yaptığım yıllarda bu yapıyı ziyaret eden misafirlerimin en çok etkilendiği nokta, medresenin olağanüstü mimari güzelliği oluyor. Yapı, Hamidoğulları'nın günümüze kadar ulaşabilmiş en iyi korunmuş mimari eserlerinden biri olarak karşımızda duruyor.

Bu özel yapının hikayesi oldukça ilginç: 1237 yılında II. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde han olarak inşa edilmiş, daha sonra 1301 yılında Hamidoğlu Dündar Bey tarafından medreseye dönüştürülmüş. Bu dönüşüm, Anadolu Selçuklu ve Beylikler dönemi geçişini yansıtan benzersiz bir örnek sunuyor.

Mimari Harikası: Yapının Özellikleri

Gruplara rehberlik yaparken en çok vurguladığım nokta, medresenin mimari planlamasının ne kadar düşünülmüş olduğu. Dikdörtgen planlı yapı, kuzey-güney yönünde uzanıyor ve açık avlulu, tek eyvanlı bir tasarıma sahip. Avlunun ortasında kare formlu havuz ve şadırvan bulunuyor - bu alan özellikle sıcak yaz günlerinde ziyaretçilere huzur veriyor.

Avluyu çevreleyen sivri kemerli revaklar gerçekten büyüleyici. Sağlı sollu üçer sütunun taşıdığı bu kemerlerin altında yürürken, sanki yüzyıllar öncesine yolculuk yapıyorsunuz. Sütun başlıklarındaki kartal kabartmalı devşirme malzemeler, yapının tarihsel katmanlarını gözler önüne seriyor.

Selçuklu Sanatının İzleri

Yapının en etkileyici kısmı kuşkusuz büyük dış kapısı. Bu fevkalâde süslü giriş, mimarî değerinin üstünlüğüyle tanınıyor. Taç kapı ve giriş cephesindeki Selçuklu taş işçiliği, o dönemin usta ellerinin ne kadar mahir olduğunu gösteriyor.

İlginç bir detay da yapı malzemesi: Eğirdir II. Gıyaseddin Keyhüsrev Kervansarayı'ndan sökülerek getirilen taşlar kullanılmış. Bu durum, o dönemin yapı malzemesi ekonomisini ve sürdürülebilir inşaat anlayışını yansıtıyor.

Günümüzdeki Kullanımı

1960 sonrası yapılan restorasyon çalışmalarıyla medrese çarşı olarak kullanılmaya başlanmış. Bu durum yapıya canlılık katıyor ve Eğirdir'in merkezinde yer alması sebebiyle tarihî çarşı kültürünün önemli bir parçası haline geliyor. Ziyaret ettiğinizde hem tarihi atmosferi yaşayabilir hem de yerel ürünlere göz atabilirsiniz.

Ziyaret İçin Pratik Önerilerim

Deneyimli bir rehber olarak size birkaç pratik öneri vermek istiyorum:

• En İyi Ziyaret Saati: Sabah erken saatler veya öğleden sonra geç saatler ideal. Bu saatlerde hem kalabalık daha az oluyor hem de fotoğraf çekmek için ışık koşulları mükemmel.
• Fotoğraf Çekimi: Avlu ortasındaki şadırvandan yapıya doğru çekeceğiniz kareler muhteşem oluyor. Sivri kemerli revakların perspektifi özellikle etkileyici.
• Ziyaret Süresi: Yapıyı detaylıca incelemek için 45 dakika - 1 saat ayırmanızı öneriyorum.
• Kombine Gezi: Eğirdir Gölü kıyısında olduğunuz için, medrese ziyaretini göl kenarında bir yürüyüşle tamamlayabilirsiniz.

Kültürel Değeri ve Önemi

Rehberlik kariyerim boyunca gördüğüm en önemli şeylerden biri, bu tür yapıların sadece birer bina olmadığı, aynı zamanda kültürel bellek taşıyıcıları olduğu. Dündarbey Medresesi de tam olarak böyle bir yapı. Anadolu Selçuklu ve Beylikler dönemi geçişini yansıtan bu eser, o dönemin sosyal, kültürel ve mimari anlayışını günümüze taşıyor.

Özellikle ailelerle gelen ziyaretçilerime bu yapının hikayesini anlatırken, çocukların gözlerindeki merakı görmek beni çok mutlu ediyor. Tarihimizi yaşayan bu mekanlarda geçirilen zaman, kitaplarda okuduğumuz tarihi somutlaştırıyor.

Sonuç

Dündarbey Medresesi, Eğirdir'i ziyaret eden her gezginin mutlaka görmesi gereken bir yapı. Yüzyıllar öncesinden günümüze ulaşan bu mimari harika, hem tarih meraklıları hem de fotoğraf tutkunları için benzersiz bir deneyim sunuyor.

Siz de bu muhteşem yapıyı keşfetmek için Eğirdir'e geldiğinizde, sadece bir medrese değil, aynı zamanda Anadolu'nun zengin kültürel mirasının canlı bir tanığı ile karşılaşacaksınız. İyi geziler!