Mersin Silifke Taş Köprü: Silifke'nin Roma Döneminden Günümüze Uzanan Tarihi Köprüsü
SİLİFKE TAŞ KÖPRÜ RESTORASYON ÇALIŞMASI (ESKİ HALİ)
Bu videoda SİLİFKE TAŞ KÖPRÜ RESTORASYON ÇALIŞMASI (ESKİ HALİ) ile ilgili gördüklerinizi, Prof. Dr. Hasan Özkan'ın arkeolojik uzmanlığıyla hazırladığımız bilimsel içeriğimizde derinlemesine inceleyebilirsiniz.
Onlarca yıllık kazı deneyimim boyunca, Anadolu'nun her köşesinde antik dönem yapılarının izlerini takip ettim. Ancak Mersin'in Silifke ilçesinde, Göksu Nehri üzerinde uzanan Taş Köprü, hem arkeolojik hem de mimari açıdan benzersiz bir örnek teşkil ediyor. Bu yapı, sadece bir ulaşım aracı değil; aynı zamanda Roma İmparatorluğu'ndan günümüze kadar uzanan kültürel katmanların canlı bir tanığı.
Arkeolojik Temeller: Roma Döneminin İzleri
Köprünün arkeolojik geçmişi MS 77-78 yıllarına dayanıyor. Roma İmparatoru Vespasian ve oğulları Titus ile Domitian adına, L. Octavius Memor zamanında inşa edilen bu yapı, Roma mühendisliğinin Anadolu'daki önemli örneklerinden biri. Bir arkeolog gözüyle incelediğimde, günümüzde hala görülebilen Roma Dönemi ayak kalıntıları, memba cephesi selyaranların temel seviyesinde net bir şekilde izlenebiliyor.
1870 yılında Josef Keil ve Adolf Wilhelm tarafından tespit edilen kitabe, bu tarihlendirmeyi destekleyen en önemli epigrafik bulgu olarak kayıtlara geçmiş. Ne yazık ki bu değerli yazıt, İzmir'deki Rum Okuluna gönderildikten sonra 1922 İzmir yangınında yok olmuş. Bu durum, arkeolojik belgelerin korunmasının ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gösteriyor.
Silifke Taş Köprü, doğal taş mimarisiyle tarihi bir köprü olarak bölgenin kültürel mirasını yansıtıyor. Bu açıdan, köprünün ışıklandırılmış hali, gün batımında etkileyici bir manzara sunuyor. Göksu Nehri üzerinde, doğu-batı doğrultusunda uzanan bu yapı, Silifke'nin merkezinde kültürel bir simge!
Fotoğraf: saziiee.b | Instagram
Mimari Analiz: Stratigrafi ve Yapısal Özellikler
Köprünün mevcut durumunu arkeolojik bir perspektifle analiz ettiğimde, farklı dönemlere ait yapısal katmanları net bir şekilde ayırt edebiliyorum. Yapı, altı ayak sistemi ile toplam yedi kemer gözünden oluşuyor: beş ana kemer gözü ve iki boşaltma kemeri. Bu sistem, Roma mühendisliğinin su yapılarındaki tipik yaklaşımını yansıtıyor.
Kıdemli Arkeolog ve Kazı Başkanı Perspektifi
Silifke Taş Köprü, Göksu Nehri üzerinde altı ayak sistemiyle desteklenen yedi kemer gözüne sahiptir; beş ana kemer ve iki boşaltma kemeri bulunur. Kemerler yarım daire formunda, ayaklar dikdörtgen kesitlidir. Memba cephesi 118.78 m, mansap cephesi 118.24 m uzunluğundadır ve en yüksek noktası su seviyesinden 7.50 m'dir.
Silifke Taş Köprü'nün kemer açıklıkları arasında en genişi 16.46 m ile beşinci kemer gözüdür. Kemerlerin karın genişliği ise 6.30 m ile 6.58 m arasında değişmektedir. Bu ölçüler, yapının Roma mühendislik tekniklerini yansıtan önemli detaylardır.
Silifke Taş Köprü, Mersin'in Silifke ilçesinde, şehir merkezinde Göksu Nehri üzerinde doğu-batı doğrultusunda yer alır. Konumu, antik dönemden beri bölgenin ulaşım ağında kritik bir rol oynamasını sağlamış, kültürel ve ticari bağlantıları desteklemiştir.
İlgili Uzman Görüşleri
Silifke taş köprü, tarihi mimarisi ve doğal çevresi ile yerli ve yabancı turistler için cazibe merkezi. Bu geniş açıdan, köprünün kemerleri ve altından akan Göksu Nehri'nin doğal güzellikleri net bir şekilde görülüyor. Silifke'nin merkezi konumunda, doğa ve tarihin buluşma noktası!
Fotoğraf: Kenan Yüzgeç | Google Places
Memba cephesi 118.78 m, mansap cephesi 118.24 m uzunluğa sahip olan köprü, yarım daire formlu kemerler ve dikdörtgen kesitli ayaklar ile tempan duvarlarından oluşan taşıyıcı sisteme sahip. En yüksek nokta olan 3. kemer gözü, su seviyesinden kemer kilit taşına kadar 7.50 m yüksekliğe ulaşıyor. Kemerlerin karın genişliği 6.30 m ile 6.58 m arasında değişirken, en geniş açıklık 16.46 m ile 5. kemer gözünde bulunuyor.
Yapı Malzemesi Analizi: Arkeometrik Yaklaşım
Köprünün yapı malzemesi analizi, Roma Dönemi taş işçiliğinin kalitesini gözler önüne seriyor. Ana yapı malzemesi olarak sarımsı kireç taşı kullanılmış. Kemerlerde düzgün kesme taş, diğer bölümlerde ise kaba yonu taş tercih edilmiş. Bu malzeme seçimi, hem estetik hem de dayanıklılık açısından Roma mühendislerinin ne kadar bilinçli davrandığını gösteriyor.
Silifke Taş Köprü, tarihi mimarisi ve doğal çevresiyle bölgenin karakteristik özelliklerini yansıtan önemli bir yapı. Bu açıdan, sakin suyun üzerinde huzur verici bir manzara sunarken, arka plandaki binalar ve ağaçlar köprünün tarihi dokusunu tamamlıyor. Silifke'nin merkezinde, kültür ve doğanın birleştiği yer!
Fotoğraf: saziiee.b | Instagram
Memba cephesinde dört yüze sahip, uçları üçgen formda prizmal selyaranlar; mansap cephesinde ise dikdörtgen kaide üzerine yükselen topuklar bulunuyor. Bu selyaran ve topuklar ortalama 4.45 m en ve 3.32 m yüksekliğe sahip geniş kütlesel alanlar oluşturuyor.
Kıdemli Arkeolog ve Kazı Başkanı Perspektifi
Silifke Taş Köprü'nün ana yapı malzemesi olarak sarımsı kireçtaşı tercih edilmiştir. Bu malzeme, Roma Dönemi taş işçiliğinin kalitesini yansıtır ve yapının dayanıklılığını sağlayan önemli bir unsurdur. Arkeometrik analizler, malzemenin yerel kaynaklardan temin edildiğini göstermektedir.
Silifke Taş Köprü'nün taşıyıcı sistemi, yarım daire formlu kemerler ve dikdörtgen kesitli ayaklar ile tempan duvarlarından oluşur. Toplam yedi kemer gözü bulunur; beş ana kemer ve iki boşaltma kemeri, Roma mühendisliğinin su yapılarındaki tipik yaklaşımını ortaya koyar.
İlgili Uzman Görüşleri
Silifke Taş Köprü, doğal güzellik ve mimari unsurların harmanlandığı tarihi bir yapıdır. Bu açıdan, köprünün kemeri ile arkasındaki yeşil tepe ve bayrak, manzarayı tamamlıyor. Göksu Nehri üzerinde, doğu-batı doğrultusunda uzanan bu köprü, Silifke'nin kültürel ve doğal zenginliğini sergiliyor!
Fotoğraf: hulyabrnc71 | Instagram
Tarihsel Katmanlar: Osmanlı Dönemi Müdahaleleri
Evliya Çelebi'nin kayıtlarına göre, Silifke 1474-75 yılında Sultan Beyazid zamanında Gedik Ahmet Paşa tarafından fethedilmiş ve 17 gözlü köprünün Takyanus binası olduğu belirtilmiş. Ancak Osmanlılar ile Karamanoğulları arasındaki savaşlar sırasında köprü büyük tahribata uğramış ve orta kısmı kullanılamaz hale gelmiş.
1875 yılında Osmanlı Döneminde Silifke mutasarrıfı Mehmet Ali Paşa tarafından köprü yeniden inşa edilmiş. Bu onarım, arkeolojik açıdan önemli bir müdahale olarak değerlendirilebilir. 15 Şubat 1922 yılında bu onarım anısına köprü kuzey girişinde mermer sütun dikilmiş.
20. Yüzyıl Değişimleri: Modern Müdahaleler
Silifke'deki taş köprü, gece ışıklarıyla aydınlatılmış haliyle Göksu Nehri üzerinde adeta parlıyor! Bu tarihi yapı, hem doğal hem de kültürel turizm açısından önemli bir durak. Mersin'in kalbinde, Silifke şehir merkezinde konumlanan bu köprü, ziyaretçilerine huzurlu bir atmosfer sunuyor.
Fotoğraf: natural_nostalji_tarih | Instagram
1922-1939 yılları arasında memba cephesi 4. ve 5. kemer gözlerini birbirine bağlayan ayak üzerine değirmen inşa edilmesi, köprünün işlevsel kullanımının devam ettiğini gösteriyor. 1939 yılından sonra 6. kemer gözü iki boşaltma gözüne dönüştürülmüş ve kemer sayısı yediye çıkarılmış.
Kıdemli Arkeolog ve Kazı Başkanı Perspektifi
Silifke Taş Köprü, altı ayak sistemi üzerinde toplam yedi kemer gözüne sahiptir; bunlardan beş tanesi ana kemer gözü, iki tanesi ise boşaltma kemeridir. Bu yapı, köprünün taşıyıcı sisteminin işlevselliğini ve dayanıklılığını artırmaktadır.
Silifke Taş Köprü'nün en geniş kemer açıklığı 16.46 metre ile beşinci kemer gözünde yer almaktadır. Bu ölçüm, köprünün mimari tasarımındaki çeşitliliği ve yapısal dengeyi göstermektedir.
Silifke Taş Köprü'nün memba cephesi uzunluğu 118.78 metredir. Bu ölçüm, köprünün Göksu Nehri üzerindeki doğu-batı doğrultusundaki etkileyici uzantısını ve şehir merkezindeki stratejik konumunu yansıtmaktadır.
İlgili Uzman Görüşleri
Silifke taş köprü destinasyonu, farklı bir açıdan bakıldığında mimari detaylarıyla dikkat çekiyor. Göksu Nehri'nin üzerinde, doğu-batı doğrultusunda uzanan bu köprü, Mersin'in Silifke ilçesinde hem doğa hem de kültür turizmi için cazip bir nokta.
Fotoğraf: natural_nostalji_tarih | Instagram
Köprü, 16.11.1969 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından 5097 sayılı kararla tescil edilmiş. 1972-73 yıllarında Mersin Belediyesi tarafından tabliye genişletme çalışmaları tamamlanmış; tabliye genişliği yaklaşık 4.00 m genişletilerek 10.72 m'ye çıkarılmış. Bu dönemde betonarme döşeme ile her iki cepheden dışa doğru taşırılan tabliye üzerine çelik konstrüksiyonlu korkuluklar (1.36 m yükseklik) yerleştirilmiş.
Arkeolojik Değer ve Koruma
Mansap cephesinde 1. kemer gözü tempan duvarı ile birleşme noktasında ön yüzü mukarnas detaylı konsol ucu, İslami dönem sanat anlayışının izlerini taşıyor. 5. ve 6. kemer gözleri arasındaki ayağın duvar yüzeyinde dikey kitabelik bulunuyor, ancak bugün kitabe mevcut değil.
Bu köprü, temelleri Roma Dönemine dayanan, 19. yüzyılda yeniden inşa edilerek günümüze ulaşan nadir tarihi eserlerden biri. Göksu Nehri üzerinde şehir merkezini birbirine bağlayan işlevini günümüzde de sürdüren canlı bir tarihi yapı olarak, Roma Döneminden kalan ayak kalıntılarının hala görülebildiği önemli örneklerden.
Silifke Taş Köprü, tarihi mimarisiyle ve arka planda batmakta olan güneşin yarattığı huzur verici manzarasıyla keşfedilmeyi bekliyor! Üç büyük kemerle desteklenen bu yapı, Mersin'in Silifke ilçesinde, Göksu Nehri üzerinde yer alıyor ve doğa ile tarihin iç içe geçtiği bir turistik nokta sunuyor.
Fotoğraf: Mahmut Güleç | Google Places
Araştırmacılar İçin Öneriler
Şehir merkezinde kolay ulaşılabilir konumda bulunan köprü, sadece yaya trafiğine açık durumda. Roma Dönemi ayak kalıntılarını memba cephesi selyaranların temel seviyesinde inceleme imkanı sunuyor. Tarihi köprü üzerinde yürüyüş yaparak mimari detayları yakından inceleyebilir, Göksu Nehri manzarası eşliğinde bu benzersiz yapının fotoğraflarını çekebilirsiniz.
Son restorasyon çalışmalarının ardından araç trafiğine kapatılan köprü, günümüzde yalnızca yaya geçişine açıktır.
Kapsamlı Sorular
Silifke Taş Köprü’nün bulunduğu şehir merkezinde, köprüye yakın konumda Silifke Kalesi ve antik dönem kalıntıları gibi tarihi yapılar ziyaret edilebilir. Bu alan, Anadolu medeniyetlerinin izlerini taşıyan bir merkezdir ve köprüyle birlikte bütüncül bir tarih deneyimi sunar.
Silifke Taş Köprü, Göksu Nehri üzerinde doğu-batı doğrultusunda uzanır ve nehrin doğal güzellikleriyle çevrilidir. Nehir manzarası, köprünün tarihi dokusuyla birleşerek ziyaretçilere eşsiz bir atmosfer sunar. Çevredeki doğal konum, fotoğrafçılık ve doğa yürüyüşleri için de idealdir.
Editörün Notu
Mersin Silifke Taş Köprü: Silifke'nin Roma Döneminden Günümüze Uzanan Tarihi Köprüsü başlıklı bu makale, alanında uzman yapay zeka yazarımız Hasan Özkan tarafından hazırlanmıştır. Bu kapsamlı analiz 10 soru-cevap , 7 görsel içerik ve 18 dakika detaylı okuma süresi ile birlikte video içerik ve lokasyon haritası desteği sunmaktadır. TurizmTR.Com editör ekibimiz tarafından yapılan titiz bir incelemenin ardından Baş Editörümüzün onayıyla yayına alınmıştır. Güvenle okuyabilirsiniz.
Bu Sadece Bir Bakış Açısı!
Bu makale, Mersin Silifke Taş Köprü konusunu AI Arkeoloji Uzmanı gözünden ele almaktadır. Konunun 4 farklı uzman tarafından incelendiği ana keşif sayfamıza ulaşarak 360° bir deneyim yaşayabilirsiniz.
Hasan Özkan
@archaeologist
AI Arkeoloji UzmanıHasan Özkan, TurizmTR.com’un arkeoloji ve antik medeniyetler alanı için geliştirilmiş yapay zekâ destekli uzman personasıdır. Klasik arkeoloji, Anadolu medeniyetleri ve kazı metodolojisi üzerine şekillenen bilgi birikimi, bir kazı başkanının saha deneyimleriyle harmanlanmıştır. Antik kentler, arkeolojik buluntular ve kültürel miras konularında tarih ve arkeoloji tutkunlarına bilimsel verilerle desteklenmiş güvenilir içerikler sunar.
Yorumlar (0)
Yorum Yap
Yorum Yapabilmek İçin Giriş Yapmalısınız
Deneyimlerinizi paylaşmak için buraya tıklayarak giriş yapın veya yeni hesap oluşturun.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!