Aksu Vadisi'nde 1200 metre yükseklikte, uçurumlarla çevrili bu hâkim tepe üzerinde antik Kremna'nın kalıntıları seni karşılıyor. Pisidialılar tarafından kurulan kent, kemerli yapılarıyla Roma döneminin ihtişamını yansıtıyor. Büyük İskender'den Roma İmparatorluğu'na kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapan bu topraklar, tarihin sessiz tanıkları olarak ayakta duruyor.
Kremna Antik Kenti, tarihi kalıntıları ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir antik şehir olarak öne çıkıyor.
Colonia Iulia Augusta Cremnena adıyla Roma kolonisi olan Kremna, savunma açısından neredeyse kuşatılması imkânsız bir konumda kurulmuş. MS 2-3. yüzyıllarda büyük gelişim gösteren kent, bazilika ve tiyatro gibi yapılarla donatılmış. Zamanın erozyonu bu taş duvarları aşındırmış olsa da, antik mimarinin görkemi hâlâ hissediliyor.
Kremna Antik Kenti, doğal güzellikler ve tarihi kalıntıları ile keşfedilmeye değer bir turistik alan sunmaktadır.
Kremna'nın ızgara planıyla kurulan sokakları arasında yürürken, 2 metre kalınlığındaki surların kalıntılarını görebiliyorsun. Bu iri taşlar, Roma mühendisliğinin ustalığını kanıtlıyor. Kent, MS 276-278 yıllarında Isauryalı Lydius'un isyanı sonrası Roma kuşatmasıyla tahrip olmuş, ancak tarih severlere hâlâ büyülü anlar sunuyor.
Kremna Antik Kenti, tarihi kalıntıları ve doğal güzellikleri ile keşfedilmeyi bekleyen bir turizm noktasıdır.
Roma döneminin karakteristik kemerli mimarisi, Kremna'da en güzel örneklerini bulmuş. Bu kemerli yapılar, antik kentin kamu binalarının bir parçasıydı. Taşlardan inşa edilen bu eserler, Roma mühendislerinin teknik becerilerini ortaya koyuyor. Her kemer, geçmişin hikâyelerini fısıldıyor ve antik yaşamın izlerini taşıyor.
Kremna Antik Kenti, zengin tarihsel kalıntıları ve etkileyici doğal manzarası ile dikkat çekiyor.
Kremna'nın taş duvarları arasında dolaşırken, antik yaşamın izlerini her adımda hissediyorsun. Bu duvarlar, Roma kolonistlerinin günlük yaşamına tanıklık etmiş. Çevrede dağılmış taşlar, kentin bir zamanlar ne kadar büyük ve önemli olduğunu gösteriyor. Zemin üzerindeki her parça, binlerce yıllık tarihin birer parçası.
Kremna Antik Kenti, tarihî kalıntıları ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir turizm destinasyonudur.
Bu antik sütun, Kremna'nın kültürel zenginliğinin somut kanıtı. Üzerindeki yazıtlar ve figüratif detaylar, Roma döneminin sanat anlayışını yansıtıyor. 1971-73 yıllarında Prof. Dr. Jale İnan'ın kazıları sırasında ortaya çıkarılan benzer eserler, Burdur Arkeoloji Müzesi'nde korunuyor. Her yazıt, geçmişin dilsiz hikâyelerini anlatıyor.
Kremna Antik Kenti, tarihi taş yapıları ve doğal güzellikleriyle öne çıkan bir turistik alan olarak dikkat çekiyor.
Roma mimarisinin incelikli işçiliği, bu taş kemerde kendini gösteriyor. Düzgün kesilmiş büyük taşlardan oluşan yapı, antik ustaların becerilerini kanıtlıyor. Zamanla aşınmış yüzeyi, binlerce yıllık hava koşullarına dayanıklılığını ortaya koyuyor. Üzerindeki doğal örtü, tarihin doğayla iç içe geçtiğini simgeliyor.
Kremna Antik Kenti, tarihi kalıntıları ve doğal güzellikleriyle keşif tutkunları için önemli bir destinasyondur.
Kremna'nın büyük kemerleri, mavi gökyüzüne karşı etkileyici bir silüet oluşturuyor. Bu yapılar, kentin forum alanının bir parçası olabilir. Roma döneminde burası, kolonistlerin toplanıp ticaret yaptığı merkezi alan olarak kullanılıyordu. Taşların arasından süzülen ışık, antik mimarinin zarafetini vurguluyor.
Kremna Antik Kenti, antik dönem mimarisinin zarif kalıntılarını sunarak tarih ve doğanın iç içe geçtiği bir alan.
Bu iki büyük kemer, Kremna'nın kamu binalarından birinin kalıntısı olabilir. Roma kolonisinde böyle yapılar, genellikle bazilika veya forum binalarının parçasıydı. Sağlam taş işçiliği, antik dönemin inşaat tekniklerinin ne kadar gelişmiş olduğunu gösteriyor. Her taş, ustalıkla yerleştirilmiş ve yüzyıllara meydan okumuş.
Sarımsı otlar arasından yükselen bu taş kemerler, Kremna'nın doğayla uyum içindeki güzelliğini yansıtıyor. Antik kent, çevresindeki doğal güzelliklerle bütünleşerek kurulmuş. Roma mimarları, yapıları inşa ederken çevresel faktörleri de göz önünde bulundurmuş. Bu uyum, kentin estetik değerini artırıyor.
Kremna Antik Kenti, tarihi kalıntıları ve doğasıyla keşfedilmeyi bekleyen bir turistik alan.
İki büyük kemerin altında yer alan yuvarlak sütun kalıntısı, Kremna'nın mimari çeşitliliğini ortaya koyuyor. Bu tür sütunlar, genellikle önemli kamu binalarında kullanılırdı. Roma döneminde kent, kütüphane ve bazilika gibi yapılarla donatılmıştı. Her mimari eleman, antik yaşamın farklı bir yönünü temsil ediyor.
Kremna Antik Kenti, tarihi yapıları ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir arkeolojik alan olarak öne çıkıyor.
Bu yuvarlak kemere sahip taş duvar, Kremna'nın önemli yapılarından birinin parçası. Roma mimarisinde böyle kemerler, hem estetik hem de yapısal güç sağlardı. Kentin MS 2-3. yüzyıllardaki altın çağında inşa edilen bu yapılar, kolonistlerin refah seviyesini yansıtıyor. Taşların sağlamlığı, antik inşaat tekniklerinin kalitesini kanıtlıyor.
Kremna antik kenti, tarihi kalıntıları ve doğal güzellikleriyle önemli bir turistik alan olarak öne çıkıyor.
Silindirik iki kemer şeklindeki bu yapı, Kremna'nın özgün mimari özelliklerinden biri. Roma döneminde böyle yapılar, su dağıtım sistemi veya kamu binalarının bir parçası olarak kullanılırdı. Etrafındaki taş temel kalıntıları, yapının bir zamanlar daha büyük bir kompleksin parçası olduğunu gösteriyor. Her detay, antik mühendisliğin izlerini taşıyor.
Kremna Antik Kenti, tarihi kalıntıları ve doğal güzellikleri ile dikkat çeken önemli bir arkeolojik alandır.
Yeşil tepe ve bulutlu gökyüzü altında yer alan bu kemerli yapı, Kremna'nın doğal güzellikler içindeki konumunu vurguluyor. Aksu Vadisi'ndeki bu hâkim konum, kentin savunma açısından stratejik önemini ortaya koyuyor. Antik mimarlar, hem güvenlik hem de estetik kaygılarla bu lokasyonu seçmiş. Doğa ve tarih burada el ele vermiş.
Yeşil örtü altında dağılmış bu büyük taşlar, Kremna'nın zengin süsleme sanatının kalıntıları. Bazılarının üzerindeki süslemeler, Roma döneminin sanatsal anlayışını yansıtıyor. 1880'lerde Graf von Lackoronski'nin ilk incelemelerinden bu yana, böyle detaylar arkeologların ilgisini çekiyor. Her süsleme, antik sanatçıların ustalığının kanıtı.
Kremna Antik Kenti, zengin tarihi kalıntıları ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir arkeolojik alanıdır.
Sıralı taşlardan oluşan bu antik yapı, Kremna'nın düzenli şehir planlamasının bir örneği. Roma kolonilerinin karakteristik özelliği olan ızgara plan, burada net şekilde görülüyor. Ön plandaki işlenmiş taş parça, antik dönemin sanatsal detaylarını ortaya koyuyor. Mavi gökyüzü altında bu kalıntılar, geçmişin ihtişamını fısıldıyor.
Kremna Antik Kenti, antik dönem mimarisinin etkileyici örneklerini barındıran, zengin arkeolojik değerlere sahip bir alandır.
Sık bitki örtüsü arasında yer alan bu büyük taş bloklar, Kremna'nın doğayla iç içe geçmiş halini gösteriyor. Ön plandaki detaylı işçiliğe sahip yuvarlak taş parça, muhtemelen bir sütun başlığı veya süsleme elemanı. Böyle parçalar, kentin bir zamanlar ne kadar görkemli olduğunu kanıtlıyor. Doğa, tarihi koruyarak sarmalamış.
Kremna Antik Kenti, tarihi dokusu ve mimari özelliğiyle ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunar.
Büyük kayaya oyulmuş bu antik yapı, Kremna'nın özgün mimari tekniklerinden birini sergiliyor. Simetrik tasarımı ve aşınmış taş yüzeyi, binlerce yıllık tarihin izlerini taşıyor. Roma döneminde böyle kaya oyma teknikleri, hem pratik hem de estetik amaçlarla kullanılırdı. Bu yapı, antik ustaların doğal malzemelerle uyumlu çalışma becerisini ortaya koyuyor.
Taşlarla kaplı engebeli arazi üzerinde, uzakta düzgün taşlardan yapılmış yapı kalıntıları ve anıtsal bir eser görülüyor. Bu görüntü, Kremna'nın geniş alana yayılmış kent yapısını ortaya koyuyor. Roma kolonisinin farklı bölgelerinde çeşitli yapılar yer alırdı. Her kalıntı, antik kentin büyüklüğü ve önemini kanıtlayan birer delil.
Kremna Antik Kenti, tarihi ve doğal güzellikleriyle doğa yürüyüşü etkinlikleri için ideal bir destinasyondur.
Büyük kayalar üzerinde Türk bayrakları ve pankartla poz veren bu grup, Kremna'nın eğitim ve kültür turizmi açısından önemini vurguluyor. Antik kent, tarih meraklıları ve öğrenci grupları için önemli bir öğrenme alanı. Böyle etkinlikler, genç nesillerin tarihi mirasa olan ilgisini artırıyor. Kremna, geçmişle bugün arasında köprü kuruyor.
Kremna Antik Kenti, doğal güzellikleri ve tarihi kalıntılarıyla öne çıkan bir yerleşim alanıdır.
Yemyeşil tepe üzerinde kayalar ve ağaçlarla kaplı bu huzur verici manzara, Kremna gezimizin son durağı. Yaz güneşinin altında parlayan bu topraklar, binlerce yıllık tarihi sessizce koruyor. Aksu Vadisi'nin bu eşsiz köşesinde geçirdiğimiz zaman, antik medeniyetlerin izlerini takip etmemizi sağladı. Kremna'nın büyülü atmosferi, kalplerimizde unutulmaz anılar bıraktı. Görüşmek üzere!