Hatay Beşikli Mağara: Resimleri ve Fotoğraf Galerisi

Hatay'ın Samandağ ilçesinde, Çevlik köyünün sessizliğinde antik bir sır saklanıyor. Yüksek kayalık duvarların arasında uzanan bu kanyon, Roma döneminden kalma Beşikli Mağara'ya açılan kapıdır. Taşlı patikada ilerlerken, İ.S. 1. yüzyıldan gelen esintileri hissedeceksiniz. Seleukeia Pieria nekropol alanının bu köşesinde, tarihin derinliklerine doğru yolculuğunuz başlıyor.

Kayaların kalbine oyulmuş bu muhteşem yapı, antik dünyanın ustalığını gözler önüne seriyor. Yuvarlak ve dikdörtgen nişler, Roma döneminin ileri gelen ailelerine ev sahipliği yapmış. Her açıklık, farklı bir hikaye anlatıyor. Arcosolium denilen duvar nişleri, o dönemin mezar geleneğini yansıtıyor. Toplamda 93 mezar yatağının bulunduğu bu kompleks, Doğu Akdeniz'in nadir eserlerinden.

Dört sütunlu cephesi ve üç girişiyle karşınızda duran bu anıtsal yapı, dönemin mimari gücünü yansıtıyor. Yeşil bitkilerin sardığı taş nişler, zamanın akışına rağmen ayakta kalmayı başarmış. Her gözün arkasında, farklı ailelere ait mezar odaları uzanıyor. Baldahin şeklindeki merkezi oda, yöre halkının 'beşik' benzetmesiyle ünlü. İstiridye kabartmaları ve sarmaşık dalları, sanatsal zenginliği ortaya koyuyor.

İç duvarların organik formları, ustaca işlenmiş oyuklarla süslenmiş. Çeşitli boyutlardaki boşluklar, mezar kompleksinin işlevsel yapısını gösteriyor. Kayaların doğal dokusu, keskin hatlarla birleşerek eşsiz bir atmosfer yaratıyor. Tonozlu nişlerin her biri, antik dönemin farklı ailelerine ait. Kuş ve kertenkele motifleri, dönemin sanat anlayışını günümüze taşıyor.

Doğanın kucakladığı bu tarihi kompleks, yeşil örtüsüyle büyüleyici bir görünüm sunuyor. Taşlardan oyulmuş nişler, çevredeki bitki örtüsüyle mükemmel uyum içinde. Zamanla oluşan yeşil ve gri tonlar, yapıya mistik bir hava katıyor. 18. ve 19. yüzyıl seyyahlarının 'Krallar Mezarı' olarak tanımladığı bu yer, doğayla tarihin buluşma noktası. Esrarengiz atmosferi, ziyaretçileri büyülüyor.

Farklı boyut ve şekillerdeki açıklıklar, mezar kompleksinin karmaşık yapısını ortaya koyuyor. Yüzeylerde zamanla oluşan yeşil ve kahverengi tonlar, tarihin izlerini taşıyor. Her niş, kendine özgü karakteriyle dikkat çekiyor. Haç motifleri, yapının Hıristiyanlık döneminde de kullanıldığını kanıtlıyor. I.-VII. yüzyıllar arasında aktif olan bu kompleks, kültürel geçişlerin tanığı.

Yer altının derinliklerinde, yuvarlak kemerler ve oyulmuş nişler sizi karşılıyor. Taşlardan yapılmış düzgün zeminler, Roma döneminin mühendislik becerisini yansıtıyor. Duvarların her santimi, antik ustaların emeğiyle şekillenmiş. 1938'den beri süren arkeolojik çalışmalar, bu yapının sırlarını aydınlatmaya devam ediyor. Hatice Pamir başkanlığındaki kazılar, yeni keşiflere kapı açıyor.

İşte böyle bir yer Beşikli Mağara... Eski taş köprüsü ve çevresindeki yoğun yeşillikler, tarihi atmosferi tamamlıyor. Ağaçların gölgesinde dinlenme alanları, keyifli molalar sunuyor. 300 hektarlık arkeolojik alanın bu köşesi, doğayla tarihin mükemmel uyumunu gösteriyor. Umarım bu eşsiz yolculuktan keyif almışsındır. Görüşmek üzere!