Kahramanmaraş Germanicia Antik Kenti: Resimleri ve Fotoğraf Galerisi
Az önce gördüğümüz geniş kazı alanında yürürken zeminin muhtelif dokularıyla yüzleşiyoruz; taşlı yüzeyler ve yuvarlak kalıntılar perspektifi derinleştiriyor. Burada, Kahramanmaraş ilinin Dulkadiroğlu ilçesindeki Karamaraş Mevkii’nde bulunduğuna dair yerel kayıtlar var; açık alandaki ışık blokların renk tonlarını ve gölgelerini zenginleştiriyor. İleriye baktığımızda kazı katmanları, keşif ruhunu hissetmemizi sağlıyor.
Germanicia Antik Kenti, antik dönemden kalma zengin kalıntılarıyla arkeolojik açıdan büyük önem taşımaktadır.
Girişin ardından önümüze çıkan görüntüde, muhtelif giysiler içinde çalışan kişiler zemin üzerinde titiz biçimde mozaikleri temizliyor. Bu görsel, Germanicia Antik Kenti adını taşıyan alanın saha çalışmalarından bir anı gibi; topraktaki renkli kaya parçalarının arasındaki kontrast fotoğrafa sıcaklık katıyor. İlerledikçe ekip etrafında toplanan minik kırıntılar önemli ve heyecanımızı artırıyor.
Germanicia antik kenti, tarihi mimarisi ve eşsiz mozaikleri ile antik dönem kültürünü gözler önüne seriyor.
İlerledikçe mozaikte bir yapının kırmızı kiremitli çatısı, muhtelif renkli bloklarla betimlenmiş şekilde önümüze seriliyor; cepheden alınan açı renklerin zenginliğini vurguluyor. Bu antik yerleşimde, M.Ö. 64 yılında Romalıların denetimine girmiş olması biliniyor ve bu bilgi konunun kronolojisini zihnimizde sağlamlaştırıyor. Zemindeki dokular elimize geçmiş bir zaman hissi veriyor.
Germanicia Antik Kenti, zengin mozaik sanatıyla dikkat çeken önemli bir arkeolojik değere sahiptir.
Daha yakından bakınca oval yüzlü bir figür, hafif gülümsemesi ve öne çıkan hatlarıyla önümüzde duruyor; tessera yüzeylerinin düzeni yüz ifadesine yumuşaklık kazandırıyor. Bu yerleşime Roma dönemi etkisinin yansıdığı ve imparator ismiyle Kaiseria Germanicia olarak anıldığı kayıtlıdır; böylece bu yüz, o dönemin kimlik katmanlarından birini temsil ediyormuş gibi geliyor. Işık her parçayı ayrı renkle buluşturuyor.
Arka tarafa geçince iki kişinin özenle mozaik yüzeyinde çalıştığını gözlemliyoruz; birisi ince bir fırça kullanırken diğeri etrafı temizliyor. Burası 2007 Ağustos’unda kaçak kazı ihbarı sonrası yürütülen çalışmalarla mozaiklerin yeniden gün yüzüne çıkarıldığı alandır ve bu müdahalenin titizliği fotoğraftaki duruşa sinmiş durumda. Toprağın tonları temizlenen yüzeylerin parlaklığıyla tezat oluşturuyor.
Germanicia Antik Kenti, mozaik sanatıyla zenginleşmiş tarihi bir yerleşimdir ve arkeolojik değeri yüksektir.
Şimdi detaylara odaklanınca yere doğru eğilmiş figürün bir kap içindeki detayı boyadığı sahneyle karşılaşıyoruz; elindeki alet küçük parçaları vurguluyor. Mozaiklerde sıkça rastlanan bitkisel ve geometrik motifler bu görüntüde de belirli; çevredeki renk paleti sıcak toprak tonları ile dengelenmiş. Yakın perspektif, yüzeylerin dokusunu ve ışığın kırılmasını net hale getiriyor.
Germanicia Antik Kenti, tarihi mozaikleriyle arkeolojik zenginliğini sergileyen önemli bir alandır.
Yukarı çıktıkça mozaikteki hayvan figürü — muhtemel bir geyik — canlı renklerle çevresiyle bütünleşmiş durumda; baş çevresindeki küçük blokların hizalanması hareket hissi veriyor. Bu tür taban mozaiklerinde tessera yoğunluğu ve ince motif kullanımı işçiliğin ne denli özenli olduğunu ortaya koyuyor. Renk geçişleri ve gölge oyunları figüre derinlik kazandırıyor.
Son karede döşeme taşları ve mozaik parçaları iç içe görünürken etraftaki kalıntılar toplumsal yaşam hakkında ipuçları taşıyor; burada hep birlikte düşünürken bölgenin siyasal, sosyal ve iktisadi yapısıyla ilgili kapsamlı çıkarımlar yapabiliyoruz. Hafif eğimli perspektif güneşin açısıyla yüzeylerin dokusunu zenginleştiriyor. Unutmamak gerekir ki Germanicia Antik Kenti mozaikleri, 2007’de yapılan çalışmayla yeniden gün yüzüne çıkmış ve Geç Roma ile Erken Bizans dönemlerinin izlerini barındırıyor.