Kahramanmaraş Yeşilgöz Mesire Alanı: Resimleri ve Fotoğraf Galerisi
Yeşilgöz, doğal güzellikleri ve şeffaf suyu ile yaz aylarında doğa severlerin tercih ettiği bir destinasyondur.
Kahramanmaraş, Göksun Karayolu, Tekir Mahallesi sınırlarında yer alan Yeşilgöz Mesire Alanı’nda dolaşıyoruz; sabah ışığı yaprakların arasından süzüldüğünde su yüzeyi yeşilimsi tonlarla parlar. Ağaç gölgeleri suya desenler bırakırken etraftaki yüzeyler nazik ve huzurlu bir hava yaratıyor. Dalgaların çok hafif hareketi dipteki taşları net hale getiriyor; bu noktada nefes almak bile ayrışan bir ritme giriyor, yürüyüşe başlamak için ideal bir giriş hazırlıyor.
Yeşilgöz, su kenarı manzarası ve yoğun ağaçlarıyla doğa yürüyüşleri için ideal bir alan sunuyor.
Köprüden ilerleyerek ağaç dizileri arasına giriyoruz; ahşap geçidin üzerine hafif gölgeler düşmekte ve yerdeki yapraklar çıtırdayarak adımlarımıza eşlik ediyor. Su kenarında duran dalların yansıması titreşimli çizgiler meydana getiriyor; köprünün tahta yüzeyi ılık güneşle canlılaşıyor. Bu alanda durup titreyen su yüzeyine gözetliyoruz, kıyı hattındaki birikintiler doğal bir zenginlik katıyor ve yürüyüşümüzü daha dikkatle sürdürmeye karar veriyoruz.
Yeşilgöz Gölü, doğanın sakinliğini sunan, çevresi yeşil ağaçlarla dolu huzurlu bir doğal manzaradır.
Göletin kenarından ilerleyip yüzeye yaklaşıyoruz; mavi tonların üzerine düşen ışık hafifçe dalga çizgileri oluşturuyor. Suyun nazik hareketi etraftaki orman örtüsünün yansımalarını uzatıyor ve kıyı bitkileri suyla nazikçe dans ediyor. Suyun rengi bize berraklığın çeşitli katmanlarını hissettiriyor; bu sessiz ritim içinde fotoğraf makinelerimizin deklanşörleri işe koyuluyor, anı yakalamak için basit hareketlerle kompozisyonlar meydana getiriyoruz.
Yeşilgöz, doğal güzellikleri ve huzurlu atmosferi ile dikkat çeken eşsiz bir doğa manzarasına ev sahipliği yapıyor.
Dere kıyısından eğilerek suya daha yakından bakıyoruz; bu alanda Yeşilgöz’ün kaynak yapısına dair ipuçları önemli çünkü su bir obrukta toplanıyor. Yeşil yapraklar suya gölge düşürürken akıntının ritmi kaya parçalarını usul usul oynatıyor. Daldığımız bu bölüm, topografyanın nasıl suyu şekillendirdiğini anlatmakta; zemin üzerindeki taşlar ve yosun örtüsü keşfimiz için zengin bir detay sağlıyor.
Göle uzanıp yukarıya bakarken turkuazla mavinin iç içe geçtiği tonları inceliyoruz; su rengi değişken bir palet halinde gözlemlenebiliyor. Koruluk çeşitliliği sarı ve kırmızı yapraklarla kontrast yaratıyor; gölün üstten görünümü sığ ve derin arasındaki geçişleri bize hissettiriyor. Bu bakış açısıyla suyun temizliği hakkında fikir sahibi oluyoruz ve doğal fotoğraflar için ışık koşullarını not alıyoruz.
Köprünün kenarından tutunarak ilerliyoruz; tahta kirişlerin yüzeyi ellerimize yansıyan sıcaklık gibi geliyor. Şeritteki ağaçların sık dalları arasında kalan su yüzeyi mavimsi-yeşil bir parlaklık sergiliyor ve kaya parçalarının etrafında küçük girdaplar meydana geliyor. Bu noktadan Tekir Deresi’ne doğru akan suyun izlerini takip ederiz, akışın kıvrımları bize yön verirken çevrenin canlı yüzeyini daha yakından hissediyoruz.
Yeşilgöz, yemyeşil ağaçlarla çevrili, huzur verici doğal manzarasıyla dikkat çeken bir yerdir.
Ağaçların tepesine doğru süzülür gibi bakıp yerdeki şeffaf su birikintisini inceliyoruz; kaya parçalarının etrafında su berrakça akıyor ve yosunlu yüzey özelliklerini sergiliyor. Bu alanda 2008 yılında ODTÜ Sualtı Topluluğu ile ASPEG ekibinin kaynak tespit çalışmalarının başarısız kaldığını anımsıyoruz; dalgaların hafif ritmi keşif çabalarının ne kadar zorlu olduğunu ifade ediyor.
Yeşilgöz Gölü, doğal güzellikleri ve çevresindeki yeşil alanları ile dinlenme alanı sunan huzurlu bir yer.
Gölet kıyısına yaklaşıp su yüzeyine dikizliyoruz; eski dalış çabalarını hatırlıyoruz; Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Sualtı Arama Kurtarma ekibi 2008 yılında 47,5 metre derinliğe kadar inmeyi başarmıştı. Yüzeyin sakinliği bu derinliğe rağmen sürprizleri saklayabilir; biz de etraftaki bitkilerin rüzgarla çıkardığı sessiz ritmi dinleyip not alıyoruz, ekiplerin cesaretini düşünerek yürüyüşümüze devam ediyoruz.
Yeşilgöz Gölü, yoğun yeşil ağaçlık alanlar ve dağlarla çevrili, doğanın tadını çıkarmak için ideal bir mekan.
Kayaların arasından atlayarak ilerlediğimiz bir kaya çıkıntısında duruyoruz; yerel rivayetlere göre Keş Dağı’ndaki bir mağaradan atılan saman balyalarının Yeşilgöz’den çıktığı söylenir. Etrafın taşlı yüzeyi ve koruluk hışırtısı efsanenin ağırlığını taşıyor; biz de bu tür hikayeleri dinlerken çevrenin somut özellikleriyle rivayetin nasıl örtüştüğünü tartıyor ve birbirimize dinleyerek zaman geçiriyoruz.
Dağ yamacına doğru kayarak tırmanırken göle tekrar bakıyoruz; bazı anlatılara göre 25 yıl önce su kan renginde aktığı söylenmiş, bu söylem bölge hafızasında ilginç bir yer edinmiş. Turkuaz su ile bu söylemin zıtlığı merak uyandırıyor; biz de hikâyeleri ve fiziksel gözlemlerimizi karşılaştırarak sohbet ediyor, rotamızı dikkatle seçiyoruz.
Yeşilgöz, berrak göleti ve çevresindeki zengin doğasıyla doğa severler için huzurlu bir kaçış noktasıdır.
Kıyı şeridine doğru eğilip son bir kez çevreyi değerlendiriyoruz; Yeşilgöz’te doğa içinde dinlenme, piknik yapma ve fotoğraf çekme gibi etkinliklerle zaman geçirebileceğimizi not ediyoruz. Bitki örtüsünün ayrı dokuları, suyun değişken renkleri ve taşların düzeni kapanış için sakin bir zemin meydana getiriyor; bu alanda kısa bir mola verip dönüş yoluna hazırlanırken anılarımızı fotoğraflarla pekiştiriyoruz.